Çat Kapı-3

 Merhabalar Sevgili okurlarım.

Çat kapıya devam…

Bir sonraki iftarda yine rastgele bir blokta 6. Kata çıktım ve bir dairenin kapısını çaldım. Aynı kelamları ettim. Evin kapısını açan bey biraz tereddüt etti içeri alıp almamakta. Sanki eşinden icazet almak istiyormuş gibi bir hali vardı. Neyse ki evin hanımı da geldi kapıya ve olayı anlatınca oda isteksiz bir bakış içerisindeydi.  Son tahlil de birbirlerine bakıştıktan sonra beni içeri davet ettiler. İçeri girdiğimde Evin beyinin işyerinden 1-2 misafiri olduğunu gördüm. İsteksiz davranmalarını anlamış gibiydim sanki. Neyse kısa tanışma evresinden sonra evin beyi; birkaç misafir daha beklediğini bu iftarda iş arkadaşlarını davet ettiğini, ilk defa böyle bir şeye rastladığını, benim ve iş arkadaşlarının ne tepki vereceklerini bilmediği için tereddütte kaldığını söyledi. Ancak biraz muhabbetten sonra ortam çok güzel olmuştu. Gırgır şamata muhabbet sohbet içinde bir yandan da iftarımızı açıyorduk. Allah ne verdiyse bu Gönlü bol insanların evinde iftarımızı açtık ve çayımızı içerken de sohbet ettik. İş arkadaşları 5 kişi olmuştu. Her biri Güzel Ülkemin ayrı illerindendi. Ne kadar muhteşem bir şey di bu.. 7 farklı ilden Farklı görüşlerden insan bir arada muhteşem bir sohbet… İşte Ramazan ve iftarın güzelliği de bu olsa gerek dedim kendi kendime… Anlattılar; her birinin ayrı hikayesi vardı. Ama hiçbiri isyan etmiyor tam tersi şükür ediyorlardı hallerine.. .İşte buda inanç ve tefekkür olsa gerek dedim…

Hepsinin ortak söylediği, yaptığım bu uygulamanın çok hoşlarına gittiği ve benzer uygulamayı yapacaklarını söylediler. “Başkan biz senin kadar cesur değiliz ancak tanıdıklarımıza çat kapı yapacağız” dediler gülüşmeler arasında..

Üzülerek te olsa ayrılma vakti gelmişti, telefon numaralarımızı birbirimize verdikten sonra ayrıldım..

Yine içime inanılmaz bir huzur gelmişti, gerçekten de çok hoşuma gitmişti farklı insanlar farklı hayatlar tanımak..

Teravihten sonra Kan kardeşim Hüseyin Keskin’in annesi telefon açtı, Facebook’taki  gibi gerçekten çat kapı yapıp yapmadığımı sordu. Bende gerçekten yaptığımı söyledim. Evet gerçekten bu soruyu çok duydum. Zira insanlar haberli gittiğimi ve bu şekilde paylaşım yaptığımı düşünüyorlardı.

İçimden sen misin bana inanmayan dedim ve sahurda kan kardeşimin evine çat kapı yaptım. Şaşırdılar! Daha önce defalarca gittiğim ve dahi defalarca gece yatıya kaldığım bir yerdi. Ancak bu kez çok farklı bir duygu olduğunu söylediler, bence de öyleydi.  Önceki çat kapı maceralarımı anlatırken bir yandan da sahurumuzu yaptık. Ve yine çok huzurlu ve mutlu bir şekilde evimin yoluna koyuldum.

Daha başka bir çok eve de çat kapı yaptım. Hatta bu geleneğimi Ahlat’a geldiğimde de kısmen sürdürdüm. Ancak bur da çat kapıyı noktalamak istiyorum, fazla uzatmış olmamak adına. Belki ileride kısa anekdot olarak yazarım.

Vel hasıl yaptığım bu ÇAT KAPI projesi Çok ses getirdi. Facebook ta özelden ; İstanbul, Ahlat, İzmir, Ankara, Mersin, Antalya, Manisa, Düzce vb. Bir çok il ve ilçeden “Bize de Çat kapı yapın Başkan” deyip açık adresini yazanlar oldu…

Aydınlı Toki konutlarında da, bazı bayanlar kendi aralarında konuşurken; “Dernek Başkanı Çat kapı yapıyormuş haberiniz olsun” diyerek birbirlerini tembihlediklerini duyan komşularım olmuş. Bu tabii beni ziyadesiyle mutlu etti. Amacımda buydu, farkındalık yaratmak. Keşke Vaktimiz çok olsa da hemen hemen her eve çat kapı yapabilsek… Kısmet olursa ara ara yapmaya da devam edeceğim inşallah. Gerçi adımız ÇAT KAPI Başkan’a çıktı ama olsun-J)

 

“Misafir istemeyen kimsede hayır yoktur.” (Hadis-i Şerif)

Misafir isteyenlerden olmanız ve olmak dileğimle… Sağlıcakla kalın…

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.