Gençlik Nereye…

 Merhaba sevgili okurlarım.

Aslında bu hafta farklı bir konuda yazacaktım ama önceki akşam başıma gelen bir olaydan etkilendiğim için gençliğin nereye gittiğini sorgulayayım istedim. Akşam saatleriydi, bir yakınıma geçmiş olsun ziyaretine gittik ve güvenlikli otoparka arabayı park edip geçmiş olsun ziyaretine çıktık. Yaklaşık 35-40 dakikalık ziyaretten sonra aracımın yanına geldiğimde gözlerime inanamadım. Aracımın sürücü kapısının camı kırılmış, arabanın içi darmadağın olmuştu, arabam soyulmuştu anlayacağınız. Hemen polisi aradım ve güvenliği çağırarak şefleri ile birlikte tutanak tutturdum. Konuyla ilgili olarak avukat arkadaşlarımı arayarak, otopark sorumluları hakkında hukuki süreci de başlattım. Daha sonra karakola geçerek ifade verdim. İşte tamda o sırada araç ile ilgili üzüntümü unutturacak olaylar oldu. Bir genç kız yaşı 17 civarı… İçmiş ve etrafı yıkıyor resmen. İyi okuyun 17 yaşında diyorum. Baş örtülü annesi ve anneannesi yanında. 5 polis baş edemiyor o genç kızla. Hiçbir şey değilde o annesinin yüzündeki ifade gitmiyor gözümün önünden; üzüntü, hayal kırıklığı, rezil olmanın mahcubiyeti… O an içimden gidip kızı pataklayasım geldi.  Sırf annesinin suratını o hale getirmiş olması bile yeterli bir sebepti. Düşünsenize bir kız çocuğu ve lise öğrencisi içmiş, ne içtiği de belli değil ama alkole benzemiyordu. Her yere saldırıyor sözlü ve fiziki olarak. Kız olduğu için erkek polisler rahat tutamadıklarından onu zapt etmekte zorlanıyorlardı. O bu davranışlarına devam ederken annesi daha çok kahroluyordu. En sonunda annesi polislere kelepçelemelerini söyledi, kelepçeleyip 3-4 polis anca alıp götürebildiler. Bu olayın tesirini atlatamamışken, 16’lı yaşlarda başka 2 tane kız (arkadaşlarmış) daha getirdiler karakola. Üstelik bunlar içmemişlerdi. Ağızlarında çoğu erkeğin söyleyemeyeceği inanılmaz küfürler ve hakaretler, etraflarına sataşmalar, hücum etmeler… Resmen saldıracak yer arıyorlardı. Anlamakta zorluk çekiyordum. Aklım almıyordu bir türlü nasıl bir gençlik olmuş böyle diye… Bunlardan bir tanesi X-Ray cihazına tekme atarken belinden yakalamaya çalışan polis memuruna; “Seni şikayet edeceğim bana sarkıntılık yaptın, taciz ettin” demez mi,  beynimden vuruldum. Evet etrafı yıkan kızı zapt etmeye çalışan memura böyle diyordu 16 yaşındaki bir kız çocuğu, maalesef ebeveynleri de destek veriyorlardı çocuklarına. Garibim memur beyde hemen elini ayağını çekti kızdan ve uzaklaştı. Fırsat bu fırsat kız önüne gelen yeri rahatça tekmeledi. Burada da dikkatimi çeken kızın bu sözü üzerine memurun o ani tepkisiydi. Haklıydı adam ne yapsın, reyting uğruna, günlerce medyada bu tarz taciz haberleri yayınlanırsa (gerçekten yapanları lanetliyorum), ispatsız delilsiz, sadece ifadeye göre harekette edilirse, böyle art niyetli ahlaksızlarda çıkar ortaya tabi… Ayrıca son yıllarda bu tarz vakalar artmaya başladı maalesef. Gerçekten bu işi yapanları lanetliyorum, Ancak hiç alakası olmadan ahlak yoksunlarının bunu kullandıkları da bilinen bir gerçek.

Yozlaşmış, Allah korkusu kalmamış bir gençlik yetişiyor maalesef. Anne babasına hakaret eden hatta fiziksel şiddet uygulayan, hırs uğruna rahatlıkla iftiralar atabilen, madde ve alkol kullanan, sorumluluk bilmeyen, efendiliği unutmuş bir nesil yetişiyor maalesef. Otobüste, metrobüste büyüklerine yer vermeyen, selam vermeyi unutan, telefondan başını kaldırmayan, örf adet ve gelenekleri hiç bilmeyen, çalışmayan, para harcamadan başka şeyden zevk almayan, ideali olmayan bir gençlik yetişiyor. İnançlarına uzak, yabancı ve marka hastası bir gençlik..

Tüm bu ortamda kendini koruyabilen, geleneğine ve inancına sahip çıkabilen, insanları incitmemeye gayret gösteren gençlerimizi (azınlıkta kalsalar da) tebrik ediyorum ve onlara selam ediyorum.

 Sosyal devlet olarak, eğitim sisteminde bu ve benzeri konularda mutlak eğitim verilmelidir. Okulda sadece ilmi dersler gösterilirse olacağı budur. Osmanlı zamanında medreselerde önce terbiye, adap sonra ilmi konular öğretilirdi. O nedenledir ki bu tarz durumlarla karşılaşmak çok nadirdi.  Japonya’da, anaokulu ve ilkokul yıllarında, davranış biçimleri, milli ve manevi eğitimler yapıldıktan sonra normal eğitime geçiliyor. Bizde böyle bir sistem getirebiliriz. Sizce de güzel olmaz mı? Allah’ım sen tüm anne ve babalara; hayırlı, hatır gönül bilen, büyüklerine saygılı, inançlarına sahip çıkan evlatlar nasip eyle… Amin.

 Sahiden bu gençlik nereye…

 Sevgilerimle…

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.