Ahlat Sevgisi Dernek Ve Vakıflarda Olmakla Ölçülemez…

 Merhabalar sevgili okurlarım. Her Ahlatlının sevmesi gerektiği gibi bende memleketimi çok seviyorum. Bir insanın memleketini sevmesi doğal bir duygudur. Malumunuz üzere ben İstanbul’da TOKİ konutlarında oturuyorum. Burası tam bir Türkiye Karması gibi. Hemen hemen her ilden insanlar yaşıyor burada. Kiminle muhabbet ediyorsam, herkeste bir memleket sevgisi ve hasreti görüyorum. Memleket dışında yaşayan insanların memleket sevgileri bir başka oluyor gördüğüm kadarıyla.
Muhabbet ettiğim insanlara, memleket dernekleri ve vakıflarıyla münasebetlerini de soruyorum elbet.
İlk başlarda özellikle derneklere hevesle gittiklerini ancak zamanla derneklere olan ilgilerinin azaldığını söylüyorlar. Nedenini sorduğumda, hiçte yabancı olmadığımız konu çıkıyor karşımıza; “Siyaset”. Maalesef ülkemizde her konuda olduğu gibi memleket meselelerinde de siyasetin insanlarımızı böldüğünü görüyorum. Günümüzde kardeş kardeşe farklı gözle bakar oldu siyaset nedeniyle.
Bence de herhangi bir dernekte kesinlikle siyaset olmamalıdır. Her insanın bir siyasi görüşü olması normaldir. Ancak bunu dernek yönetimine, yönetim kuruluna seçilecek kişi kriterlerine ve dernek politikalarına yansıtmamak çok ama çok elzem bir durumdur. Çünkü o dernek zamanla sadece yönetimin siyasi görüşlerinde olan insanlardan ibaret olacak ve farklı düşüncedeki insanları kendinden uzaklaştıracaktır. Buda bir dernek veya vakıf için son derece tehlikeli bir durum olacaktır kanaatimce.
Gerçi ülkemizde Dernek ve STK bilinci dünya ortalamasının çok ama çok altındadır. Avrupa’da bir kişi ortalama 10 STK ya üye iken ülkemizde bir kişinin üye olduğu STK sayısı maalesef 1 veya 2 olduğu yapılan araştırmalardan anlaşılmaktadır.
Ahlat’ta bir kahvede bazı hemşerilerimizle sohbet ederken, dernek ve vakıflarımızı konuşuyorduk. Ben Dernek ve vakıflarımızın yaptıkları etkinliklerden bahsediyordum. İçlerinden biri bana o can alıcı soruyu sordu; “Ahlatı sevmek veya katkıda bulunmak için dernek veya vakıflarda olmamız mı gerek” dedi. Bende, Elbette şart değildir. Herkes bireysel olarakta Ahlat’a katkı sunabilir, Ahlat sevgisi dernek veya vakıfta olmakla asla ölçülemez dedim.
Gerçekten de bir dernekte siyasi veya başka amaçlı bir şeyler yoksa, dernek veya vakıflar aracılığıyla yapılacak etkinlikler daha iyi oluyor.
Malumunuz üzere bir çok STK yönetim kurulundayım ve bir çok STK ya da üyeliğim mevcut. Tecrübelerim gösterdiki, İnsanlar eğer bir beklenti içerisindelerse dernek veya vakıflara daha yakın, Bir beklentileri kalmadığında ise uzak durmaya başlıyorlar.
Bir dernek, yönetim kurulunu aynı siyasi görüşten olanlarla oluşturmamalı, belirli siyasi partilere yakınlık içerisinde olmamalı ve her partiye eşit mesafede olunmalı. Eylemlerinde, çalıştığı kurum veya kişileri siyasi görüşlerine göre belirlememelidir. Hele memleket derneklerinde bu konuda daha hassas davranılmalıdır.
Vel hasıl, Bir memleketi sevmek, Bir dernekte veya vakıfta olmaya bağlı değildir kesinlikle. Bir memleketi sevmek bireysel bir bakış açısı ve yaklaşımdır. Yani Bir dernekte yer alanlar memleketini daha çok seviyor anlamına gelmez hiçbir vakit…
Ancak unutulmamalıdır ki, dernek ve vakıflar insanları bir araya getirmekte daha başarılı olmaktadırlar. 
Selam ve Dua ile…

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.