Ahlat'ta Tatil-2

 Merhabalar sevgili okurlarım.

Öncelikle,  geçen hafta yoğunluğumdan dolayı yazımı yayınlatamadığım için sizlerden özür diliyorum. Merak ederek telefon açıp mesaj atan okurlarıma da ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.

Evet yine Yukarı Çarşıya çıktım. Esnaf ziyaretlerime devam edecektim. İlk önce Yeni Ahlat Gazetesi’ni Özkan Olcay beyleri ziyaret ettim. Çaylarını içip sohbet ettik. Kendisi bana Ahlatisder etkinlikleri ile ilgili olarak her zaman yanımızda olduklarını ve haber yapacaklarını söyleyerek Ahlat’ın gerçek gazetesi olduklarını da ispatlamış oluyorlardı.

Hoş sohbetin ardından oradan ayrılarak Albayraklar Mobilya’yı ziyaret ederek çaylarını içip sohbet ettik.

Sohbet esnasında hiçte yabancı olmadığım bir konu geçiyordu. Esnaflar arasında da yavaş yavaş kopukluk başladığı anlatılıyordu. Bende gülümseyerek; bu konuyu uğradığım hemen her yerde duyduğumu ancak sadece sitemle bu işlerin düzelemeyeceğini söyledim.

Zira bak şu anda müşteri yok, isterseniz 5 dakika yan esnafa ziyarette bulunarak çayını içebilirsiniz dedim. İşte bu şekilde herkes boş zamanlarında 5’er dakika ayırsa esnaflar arasında da kopukluk olmaz dedim tebessümler arasında..

Daha Sonra Ahlat’ın göz bebeği Bastonlar’ın ustası Refa Gökbulak (Selçuklu Baston) beyi ziyarete geçtim. Çayı yudumlarken sohbet muhteşemdi. Bana atölyeyi gezdirdi. Ne muhteşem eserlerdi o bastonlar. El emeği göz nuru ürünlerdi... 

Selçuklu Baston’dan ayrılarak Aşağı çarşıya doğru inerken terminalde tanıdıkları gördüm. Erciş İtimat Yazıhane sorumlusu  Vedat Bildirici beyde ordaydı. Yanlarına gittim sohbete başladık. Diğer sohbetlerde olduğu gibi bu sohbette de ana konu Ahlat’ın aslında olmaması gereken su sorunuydu. Neden olmaması gereken bir sorun dediğimi bir sonraki yazımda daha detaylı anlatacağım.

Sohbet ve muhabbetin ardından tekrar Aşağı Çarşıya doğru yürümeye başladım. Yürürken çok duygulandım. Zira ortaokul yıllarımda çok yürümüştüm Yukarı Çarşı ile Aşağı Çarşı arasında. Hele birde Yatılı Okulu görünce duygularım zirve yaptı. Nasıl yapmasın; Dolu dolu tam 3 yılım geçmişti o yatılı okulda. Yatılı okul anılarımdan da ileride bahsedeceğim kısmet olursa.

Aşağı Çarşıda ilk durağım Derya Ayber Akyürek hanımın lokantası oldu. Çaylarımızı içerken sohbet ediyor bir yandan da resim ve gazete küpürlerine bakıyordum. Evet bir hanım efendinin Ahlat’ta esnaf olması gerçekten de haber niteliği taşıyordu.

Kendisini tebrik ettim başarılarının devamını diledim. Oradan ayrılarak Yine Ahlat’ta bir ilke imza Atan Neslihan Akdemir hanımefendinin başkanlığını yaptığı Ahlat Engellilerle El Ele Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğini ziyaret ettim. Gerçekten de Ahlat’ta böyle bir girişimde bulunması beni ziyadesiyle mutlu etmişti, kendisini tebrik ettim. Satışa sundukları o muhteşem ballarından destek amaçlı birkaç kavanoz aldım,  sohbetin ardından ziyaretimi sonlandırdım.

 

AHLAT HEPİMİZİN, SAHİP ÇIKALIM…..

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.