Baba dostları birer birer ebedi hayata göçerken, yeni nesilde okuyup Ahlat dışına çıkıyor. En can alıcı noktaysa yeni nesillerin birbirini tanımıyor olması. Kimin kimlerden olduğunu bilmemesi… Bu gerçekten de gelecek adına üzüntü verici bana göre…
Son yıllarda arsalarını ve evlerini satıp batıya göç edenlerin sayısı hızla artmaktadır. Sadece göç edenler değil, Ahlat’ta yaşamaya devam edenlerden de ciddi miktarda arsa ve ev sattıklarına üzüntüyle şahit oluyorum.
Dediğim gibi her geçen yıl Ahlat’ta değişimler olmakta. Yukarıda belirtmeye çalıştığım ilk sırayı alacak olaylardan sonra ikinci olay ise, yapılaşmalardır bence. Hafızalarda yer alan Ahlat taşından yapılan bahçeli, bahçesi meyve ağaçlarıyla dolu ve en fazla 2 katlı evlerin sayısı hızla azalmakta. En son geçtiğimiz yaz geldiğimde, gökdelenlerin sayısı baya artmıştı. Gökdelen diyorum, zira en fazla 2 katlı bahçeli evlerin olduğu bir şirin ilçe için 8 hatta 10 katlı binalar bana göre gökdelendir. Ahlat’taki deyimiyle yapsatlar güzel ve şirin ilçemizin siluetini bozmakta ve Ahlat’ı Ahlat olmaktan çıkarmaktadır.
Bazılarınız, nüfus hızla artmakta ve ev ihtiyacı doğmakta diyebilirsiniz. Evet oda doğru olabilir ancak gökdelenlerin yapılış şekli ve yerlerine itirazım var. Güzel bir planlama ve ruhsat yöntemiyle bu daha güzel olabilirdi. Özellikle çarşı yollarının alt kısımlarına yani Van gölüne bakan kısımlara kesinlikle ruhsat ve yapı izni verilmemeliydi. Yolun üst taraflarına merdiven misali çarşıdan geriye doğru gidildikçe kat sayısını artırmak suretiyle daha planlı yapılaşma yapılabilirdi. Gerçekten çarşı içindeki ve özellikle göle manzaralı bu binaların varlığı Ahlat’ın görüntüsünü inanılmaz kirletmektedir. Konu ile ilgili üzüntülerimi ve düşüncelerimi Bimer ve Cumhurbaşkanlığına da iletim.
Hacı İbrahim Değnek’in sözlerini yazdığı ve Değerli Mustafa Akarsu abimizin de seslendirdiği “Ahlatın evleri yontma taş olur...” sözleri bu gidişle sadece türkülerde yaşayacak maalesef. En azından tedbir alınmaz ise gidişat bu yönde.
Zararın neresinden dönülse kârdır misali umarım daha fazla kirlenmeye sebep vermeden tedbirler alınır. Güzel, şirin ve tarihi ilçemiz daha fazla yapı kirliliğine bürünmez.
Her yerin bir tarih, Her metren sevda,
Parlayan yıldızsın Doğu Anadolu'da
Cevizin, kayısın ahlat taşın, bastonunla,
Görülmeye değer bir yersin Ahlat.
(Barış Hayrettin Bilgiç)
Selam ve Dua ile
Recep eyigün 6 Yıl Önce
Aynen katılıyorum. Malesef Belediye yıllardır na ehil elinde .öngörsü olmayan Kaba Saba insanlar yönetiyor
Ahlatlı 6 Yıl Önce
Böyle bir konuya değindiği icin öncelikle Nevzat ERTEKINOGLU Bey e tesekkur ederim.Evet gerçekten 2014 yolundan beri gitmemiştim, fakat bu yıl gittiğimde gördüğüm o koca binalar Ahlat in o tarihi yapısını yok etmeye başlamış.en üzücü olanı da o güzel evleri için muteahhitle pazarlık için sıraya girenler.
Esma KAYAR 6 Yıl Önce
Tebrik ediyorum bende cok uzuluyorum bu duruma bu yaz gittigimde devlet binasi da Ahlat tasindan yapilmamisti cok uzuldum insallah dediginiz gibi daha yapmazlar
Sedrettin Akdemir 6 Yıl Önce
Nevzat'cığım yüreğine , kalemine sağlık. Önemli bir konuya değişmişsin. Gerçekten zararın neresinden dönersen kar. Sayın yetkililer bu uyarıları dikkate alın. Ahlat'a yanlış yapılaşmaya izin vermeyin. Herkese selam ve saygılarımla.
Aytül Çiroğlu 6 Yıl Önce
Kaleminize sağlık bu konu ahlat un kanayan bir yarası olmaya başladı bence. tarihi dokusuyla bir örnek o güzelim evler yok oluyor Ahlat kimliği olan bir yer malesef kimliksizleştirmeye çabalayıp adınada modernleşme diyolarlar..Sözde "Ahlat ın çehresi değişiyormuş" Vizyonu olmayan bakış açısı bu kadar dar ve kültürden uzak insanlardan da bu beklenebilirdi zaten.. üstelik bu ucubelerin altyapısıda yok sokaklardan evlerden lağımlar taşmaya başladı..Ahlat can çekişiyor... Çok yazık