Bensiz Adam -9

“Dönüm Noktası…”

Birden canı acıyarak uyandı bensiz adam. Çenesi, burnu, bacakları hatta tüm vücudu inanılmaz derecede ağrıyordu. Uyandığında tam karşısındaki bankta ayak ayaküstüne atmış ve kabadayı gibi oturan birinin pür dikkat kendisini seyrettiğini fark etti. Karşısındaki adan 35 li yaşlarda bir adamdı. Adam direk bensiz adamın gözlerine bakıyordu. İyice korkan bensiz adamda arada bir bakıyor ancak hemen gözlerini kaçırıyordu. Bu sessiz bakışmalar yarım saat sürdü.

Bensiz Adam yaşadıklarından olsa gerek, korkudan acılarını unutmuş, türlü türlü senaryolar kuruyordu kafasında. Derken Adam birden başladı konuşmaya; “ Bak delikanlı! Sen uyurken geldim buraya oturdum. İnlemelerin ve sayıklamaların dikkatimi çekti. Oturdum ve bir saatten fazla süre seni seyrettim. Öylesine masum, öylesine acı dolu bir uyuman vardı ki kendimi kaptırdım. Sen neler yaşadın bu kadar, nedir bu hayattan vaz geçmişliğin, nedir kocaman olan acıların çok merak ettim. Yüzünde ve gözlerinde daha önce az rastladığım bir masumiyet hissettim. Anlatmak ister misin?” diye sordu bensiz adama.

Bensiz adamın gözünün önünden neredeyse 8 gündür tüm yaşadıkları film şeridi gibi geçti . Korkudan bir şey diyemedi ve sadece hayır anlamında kafasını salladı. Adamın vazgeçmeye niyeti yoktu. Israrla konuşmak istiyordu. “ Bak delikanlı, neler yaşadın bilemiyorum ama tüm samimiyetimle seni dinlemek istiyorum. Benden korkmana gerek yok, bu civarlarda beni herkes tanır. Benim adım Levent, 35 yaşındayım, beni Mirzolu Levent diye tanırlar, lakabım budur. Belliki çok kötü günler geçirmişsin ancak benden korkmana gerek yok. Zarar verecek olsaydım uyurken verirdim, saatlerce seni izlemezdim” dedi. Karşısındaki adam konuştukça Bensiz adamın korkuları azalıyor, nedensizce adama güven duymaya başlıyordu. Tam o sırada insan sarrafı olan Levent; “Senden tek bir şey istiyorum. Hiç ayırmadan sadece 1 dakika gözlerime bak, başka bir şey istemiyorum” dedi.

Yavaş yavaş karşısındaki adama kanı kaynayan bensiz adam, başladı Levent’in gözlerine bakmaya. Arada kaçırmaya çalışsa da aldığı telkinler üzerine birkaç dakika sessizce gözlerine baktı Levent’in. Derken Levent aniden kalktı ve “Hadi gidiyoruz, peşimden gel, hiçbir şey sorma ve sadece beni takip et” dedi. O anda Otogardaki ilk gece rastladığı yaşlı adamın “Bir insanın gözlerine bak eğer sana güven veriyorsa o insanla muhatap ol” sözleri geldi aklına. Nedensizce kalktı ayağa ve Levent’i takip etmeye başladı. Levent; Uzun boylu, atletik yapılı, topuklarına basan, ceketini omuzlarına atan bir adamdı. Aralarında 1 metre mesafeyle Levent önde Bensiz Adam arkada gecenin karanlığı ve sessizliğinde yürüyorlardı. Yolda karşılaştıkları hemen herkes hürmet edercesine selam veriyordu Levent’e. Bu selamlar bensiz adamın Levent’e olan güveninin arttırıyordu. Yaklaşık 40 dakikalık yürüyüşün ardından, bir mahallenin birkaç sokağını geçerek, kuytu bir köşedeki 2 katlı, müstakil, bahçeli ve üst katında geniş terası olan, her tarafı ışıl ışıl o döneme göre lüks sayılabilecek bir eve gelmişlerdi.

Bensiz adamın başı önündeydi, yürüyüşün etkisiyle de canı çok yanıyordu. Birden Levent; “Delikanlı kaldır kafanı, eve giriyoruz” dedi. Bahçe kapısından girer girmez terasta oturan; Biri 20 yaşında, biri 30 yaşında, diğeri 40 lı yaşlarda üç bayan ve birde nur yüzlü kapalı 55 yaşlarında bir teyze saygı gösterircesine ayağa kalkıp karşıladılar. Levent; “Herkes Salona” dedi. Levent ve Bensiz adam açık olan dış kapıdan salona geçerken terastakilerde hızlıca salona indiler. Evin tüm bireyleri dikkatlice ve haberleşmişçesine bensiz adamı seyretmeye başladılar sessizce. Neye uğradığını anlamayan bensiz adam kafası önünde duvara yaslanmış oturuyordu. Levent; “Hemen kazanı hazırlayın, delikanlı banyo yapacak, yemekte hazırlayın karnı çok açtır, banyodan sonra yemek yiyecek. Ayrıca benim kıyafetlerimden buna uyabilecek iç çamaşırı, pijama vb. hazırlayın” diye emrivaki konuştu.

Bensiz adam çekinse de, Levent’in bir bakışı ile kendini banyoya attı. Nedense adamın bakışı emir gibi gelmişti. Banyoda günler sonra bulduğu sıcak suyla inleye inleye banyo yaptı. Vücudunda dokunduğu her yer ağrıyordu çünkü. İyice yıkandıktan sonra havluyla kurulandı ve banyoya konulan kıyafetleri giyerek ve ürkek tavırlarla salona çıktı. Farkında olmadan 40 dakikaya yakın banyoda kalmıştı. Çıktığında tüm aile bireylerinin aynı şekilde onu beklediklerini gördü. Kafasını biraz kaldırdığında ortada yer sonrası, sofrada bir ekmek, salata, kaşık ve içi et dolu bir tencere olduğunu gördü. Herkes gülümsedi, neye gülümsediklerini anlamayan bensiz adam üzerine baktı, çuval gibi kıyafetleri görünce kendisi de günler sonra ve hafifte olsa gülümsedi ve yine suratını düşürdü. Levent; “Hadi bakalım ye ve itiraz yok” dedi. Ürkekçe sofraya oturan bensiz adam çekindi başlayamadı. Yine bir keskin bakış ve kaş işaretiyle yemeye başladı.

8-9 Gündür sadece çöpten çeyrek ekmek yiyen ve her gün suyla karnını doyuran bensiz adam bir başladı pir başladı yemeğe. Derken kahkahalarla kendine geldi. Kafasını kaldırdı ve ilk defa tüm ev ahalinin yüzlerine tek tek ve hızlıca baktı. Gördüğü her yüz ona melek yüzü gibi gelmişti o an. Kafasını tencereye eğdiğinde neden güldüklerini de anladı. Zira o çelimsiz delikanlı 1 sağlam ekmek ve tencere dolusu kavurmayı neredeyse soluksuz bitirmiş, elindeki son ekmek parçasıyla tencerenin dibini sünnetliyordu.

Azda olsa kendine gelen bensiz adam hızlıca salonun bir köşesine çekildi ve elleriyle dizlerini tutarak çömeldi. Levent bir kaş göz işareti yaptı bayanlara. Sanki emir almış askerler gibi üçü birden hızlıca , üç yatak getirip yere serdiler. O sırada bensiz adam Nur yüzlü teyzeye bakmış ve gözlerinden yaşlar dökülmüştü. Zira kendi annesini hatırlamıştı ve anneside onun gibi nur yüzlüydü. Hem çok mutlu olmuş hem de içi cız etmişti. Derken Leventten bir emir daha geldi “Kızlar siz bu yataklara, delikanlı sende ortadaki yatağa yatacaksın, itiraz istemem, hadi bizlerde odalarımıza çekilelim” dedi. Odadan ablası ve annesiyle çıktılar. Odada olan genç kızlarda hemen yataklarına girdiler. Bensiz adamın yatağa girmediğini gören kızlardan biri; “Hemen gir yatağına ve uyu Levent abi bir dediğinin ikiletilmesinden nefret eder” dedi. Çaresiz yatağa girdi bensiz adam. Kızlar uyudu ama bensiz adam bir türlü uyuyamıyordu….

Devam edecek….

Selam ve Dua ile

Nevzat ERTEKİNOĞLU

Yazar – Mali Müşavir - Bilirkişi

[email protected]

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.