Biz Neydik…

 Merhabalar sevgili okurlarım. Öncelikle size ve tüm insanlığa huzurlu ve mutlu bir yıl diliyorum. Başlıkta da belirttiğim üzere, bu yazımda  “Biz neydik” gelecek yazımda da “Ne olduk” diyeceğim.
Biz komşusu aç iken tok yatmayandık. Biz esnaf komşumuz siftah yapmadığında, gelen müşteriyi yan esnafa göndererek onunda siftah yapmasını sağlayandık. Biz Dünyanın öbür ucundaki bir insanın derdiyle dertlenendik. Biz çevremizdeki bir komşumuz veya tanıdığımız sıkıntıya düştüğünde ilk koşandık.
Biz sevdiklerimiz veya tanıdıklarımız kazandığında kendimiz kazanmış gibi sevinendik.
Hatta daha fazla kazansın diye destek sunandık. Biz tanıdık olsun veya olmasın gördüklerimize Allah’ın selamını vermemenin ayıp ve dahi caiz olmadığını bilenlerdik. Biz Biri hastalandığında ailesine desteğe koşandık. Biz biri vefat ettiğinde tanıdık olsun veya olmasın cenazesine koşup omuzlayıp sevabından nasip almaya çalışandık. Biz bir düğün olduğunda sahibini onure etmek için düğününe katılan ve şenlendirmeye çalışandık. Biz cebimizdeki  3 – 5 kuruşu dostlarımızla ve arkadaşlarımızla tereddüt etmeden paylaşandık. Biz bir yerde otururken bir yanımızdan büyüğümüz geçtiğinde selamını alırken saygıdan ayağa kalkandık. Biz evde odada otururken bir büyüğümüz odaya girdiğinde hürmeten ayağa kalkandık. Biz büyüğümüz önünde önünü ilikleyerek duran ve bir dediğini ikiletmeyendik. Biz babamızı ata bilip sözünü yere düşürmeyen başının dik gezmesini sağlayandık.
Biz okulda öğretmene hürmet eden saygısızlık yapmayandık. Biz bir devlet büyüğü geldiğinde (hangi siyasi görüşten olursa olsun) ayağa kalkan surat dahi asmayıp saygı gösterendik. Biz kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi asla ve asla başkasına yapmamaya çalışandık. Biz Bir alim gördüğümüzde sonsuz hürmet eden feyz almaya çalışandık. Biz birisiyle bir münakaşamız olduğunda ilk önce kendimizi muhasebeye çekendik. Biz herhangi birinin bırakın kusurunu ortaya çıkarmaya çalışan, tam tersi  kusurları varsa örtmeye çalışandık. Biz birinin kusurunu yüzüne vurmayandık. Biz insanların onurunu başkasının yanında zedelemeyendik. Biz büyükler olarak küçüklerimizi hatalarından döndürmeye çalışan bu konuda nasihatler veren en önemlisi onlara iyi örnek olmaya çalışandık.
Biz öğretmen olarak iyi nesil yetiştirmeye çalışıp ileride makam sahibi olduklarında işte bu benim eserim mantığıyla eğitim verendik. Biz hakim olarak haksız olan padişah dahi olduğunda mazlumun ve mağdurun yanında karar verendik. Biz yönetici olarak herkese adil yaklaşandık. Biz işveren olarak işçinin alnının teri dahi kurumadan hakkettiğini verendik. Biz çalışan olarak ekmek yediğimiz yere sadakat içerisinde çalışıp aldığımızı hak etmek için çalışandık. Biz ailemizin rızkı için gece gündüz demeden uf demeden çalışandık. Biz eşimize ve çocuklarımıza kırıcı kelime kullanmayandık. Biz anne veya babamızın yanında yüksek sesle dahi konuşmayan içimizden de olsa uf dahi demeyendik. Biz sorumluluğumuzu bilen geleceğimizi garanti altına almaya çalışan gençliktik. Biz yerli malı yurdun malı her kes onu kullanmalı diyenlerdik. Biz devlet malına bir çizik dahi atmamaya özen gösterendik.
Biz iftira ve çamur atmayandık. Biz söz konusu bir insan ise görüşü inancı ne olursa olsun ona kendimize davranılmasını istediğimiz gibi davranandık. Biz insanı incitecek kelimelerden özellikle kaçınandık. Biz söz konusu vatansa gerisi teferruattır diyendik. Biz vatan söz konusu olduğunda siyaseti bir kenara bırakandık. Biz üst makamlara geldiğimizde böbürlenmeyen halka hizmet hakka hizmettir diyendik…
Bu Biz’ ler uzadıkça uzar..
SAHİ “BİZ NEYDİK…???”

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.