Kurban İbadeti

              Allah’a yakınlaşmak anlamına gelen “kurban” dini terim olarak, kurban olarak kesilmesi uygun olan hayvanın ibadet niyetiyle usulüne uygun olarak kesilmesidir. Hicretin ikinci yılında meşru kılınmış ve Hz. Peygamber (SAS) on yıla yıkan surede her yıl ara vermeden kurbanını kesmiştir.  Buhari’nin rivayet ettiği hadiste Enes (r.a) şöyle buyuruyor: “Hz. Peygamber (sas) iki alaca (semiz) koçu kurban olarak kesmek üzere ayağını yanlarına basarak “Bismillah” deyip tekbir aldığını gördüm, sonra onları kendi elleri ile de kesti”(buhari,hac, 119)

          Kurban ibadeti;

            -    Udhiye ( bayram günlerinde kesilen) kurban

-           Adak ( nezir) kurbanı

-          Akika kurbanı

-          Hedy ( hacda kesilen) kurban olmak üzere dört çeşittir.

               Udhiye kurbanı bayram gönlerinde kesilen kurbandır. Hanefi mezhebine göre vacip, diğer mezheplere göre sünneti müekkededir. Ancak dikkat edilmesi gereken husus bir ibadetin sünnet oluşu onu ibadet olmaktan çıkaramayacağı gibi şeklinin değiştirilmesini de gerektirmez. Bütün ibadetlerde olduğu gibi kurban ibadetinde de şekil, şart ve rükünler mevcuttur. Kurban ibadetini yerine getirenin bunlara dikkat etmesi gerekir. Çünkü bunları yerine getirmenin zorunluluğu vardır.

Kurban ibadeti sadece et yardımı amaçlı bir ibadet değildir. Her şeyden önce Allah’a yaklaştıran maddi fedakârlığı gerektiren bir ibadettir. Allah’ın emrine boyun eğmenin göstergesi olmakla beraber birçok hikmet ve amacı da mevcuttur.

Kevser suresinde geçen  “Venhar” emri İslam âlimlerinin çoğuna göre kurban kesmek anlamındadır. Ayrıca maide suresi 27. ayet, saffet suresi 107. ayet, hac suresi 28–34-36 ve 37. ayetlerinde de kurban ibadetine işaret edilmektedir. Bununla beraber kurban emri bir çok hadiste  de mevcuttur. Hz peygamber (sas) kurbanı, ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendiside kurbanını kesmiştir. Hz. Peygamber (sas) yedi deveyi kendi eliyle kurban olarak kestiği rivayet edilmiştir.(buhari, hac, 117)

 Kurban kesmek, akıllı ergenlik çağına ulaşmış dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve seferi (yolcu) olmayan müslümanın yerine getirmesi gereken mali bir ibadettir. Dinen zengin sayılmak 80.18 gr altın veya bunun Türk lirası olarak karşılığı olan yaklaşık olarak 8.000 TL ye sahip olmaktır. Dolayısıyla bu mala sahip olan Müslüman sahip olduğu malın şükran ifadesi ve Allah yolunda fedakârlığın nişanesi olarak kurban kesmelidir.

 Kurban kesilirken ibadet edasıyla kesilmelidir. Kurban edilecek hayvana acı çektirilmeden ve eziyet vermeden işin uzmanı tarafından hızlı bir şekilde kestirilmelidir. Ayrıca, çevre temizliği ve ekolojik dengenin korunması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Allah’ın bir emrini yerine getirirken birkaç emrine aykırı hareket etme yanlışına girmemeye dikkat edilmelidir. Kurbanlık hayvan seçilirken hamile veya yavrulu olmamasına dikkat edilmelidir. Kurban kesimi esnasında psikolojik açıdan etkilenmemek için çocukların kesim mahallinden uzak tutulmalarına da dikkat edilmelidir.

 Hz. Peygamber(sas); “kurban bayramında, Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dahil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını” (tirmizi,edâhî;1) ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmekle beraber hiçbir şeyini tırnağı ve tüyü dahil olmak üzere ortalığa atılmamasına dikkatimizi çekmiştir.  Dolayısıyla kurban kesilirken istifade etme imkânı olan her bir şeyi değerlendirilmelidir. İstifade edilmeyeni de çevreye bırakmadan uygun bir yere konulmalıdır. 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.